Varlık 1
Maris Global

Çinde Nasıl İş Yapılır?

Çin’in dünyaya gövde gösterisinde bulunduğu şehri Şanghay’ın Türk Ticaret Ataşesi M. Göktuğ Bayrı, Çin’de iş yapmak için sistemi iyi anlamak gerektiğini, kültürel ve etik değerleri de iyi yorumlamanın önemine değindi. Bayrı, bu ülkede kimin ne kadar liberal olacağına ve serbest pazar koşulları içinde ne kadar sermaye birikimi yapacağına hâlâ devletin karar verdiğini hatırlatırken, Çin ile ticaret yapmak isteyen Türk girişimcilere çok önemli tüyolar verdi.

Türk girişimciler Çin’de yatırım yapmak istiyor

Bayrı artık rekabet edemeyen Türk girişimcilerin Çin’de yatırım yapmak istediğini ancak yurtdışına giden yatırımların tepki çektiğini belirterek “Çin’e yatırım yapalım deyince kızan insanlarımız haklı olarak diyor ki ’Türkiye’deki istikrar, istihdam ne olacak.’ Gönül ister ki bütün yatırımlar Türkiye’de yapılabilsin, insanımız işsiz kalmasın, herkes para kazansın ama bu öyle bıçak sırtı bir denge ki” dedi. Bayrı şöyle devam etti: “İhracata dönük çalışan sektörlerde Çin’le rekabet edemeyince, gelip Çin’de üretmezseniz ihraç pazarlarınızı kaybedebilirsiniz. Rekabet edemeyince çalıştırdığınız işçileri işten çıkarmak zorunda kalabilirsiniz. Bıçak sırtı bu denge tutturulmalı. Artık dünyada Çin’i göz ardı ederek üretim yapmak kolay değil. Batılı şirketler gibi burada üretip dünya pazarlarına satacaksın.” Bayrı, Türkiye’nin doğuya giden bir gemide batıya doğru koşanların ülkesi olduğunu da söyledi.
Çinde İş Yapmak Zorlaşıyor

Bayrı, Çin’e mal satmanın zorluğuna değinirken, “Çin’de öyle bir ticari grup var ki gördüğünü hemen almıyor. Almaya hazır bile olsa elinde para bile olsa gelip görmüyor. Türkiye’ye alım heyetleri düzenliyoruz, diyoruz ki uçak parasını ver gerisine karışma otelin şehir ulaşımı bizden diye seni Türk firmaları ile görüştüreceğiz diyoruz ama kimse gelmiyor. Mermer dışında hiçbir alım heyetine doğru dürüst cevap alamadık. Çinli şunu istiyor bana mal satacak adam benim ayağıma gelsin” diye konuştu. Çin’in oyunu uluslararası kurallar çerçevesinde oynamaya başladığını, artık Çin’de de iş yapmanın kolay olmadığını belirten Bayrı, “Küçük ve orta büyüklükte bir yatırımcıysanız, ileri teknoloji sektörlerinde değilseniz hemen size bedelsiz arazi, ihraç ettiğiniz ürünlerden katlı kur sistemiyle fazla döviz veya vergi iadesi vermiyorlar. Rekabet burada da zor” dedi. Bayrı, Çin’e akan yabancı sermayeye, 2006’da 1,7 trilyon dolara ulaşan dış ticaretine değinerek, bunun yüzde 50’sinin yabancı şirketlerce kontrol edildiğini de vurguladı.

Çin Ucuz Olmaktan Çıkıyor

Çin’de kurumlar vergisi oranı yüzde 33, üretim sektöründe Şanghay’da çalışanlar için yüzde 24, serbest bölgelerde ilk iki yıl vergisiz, kademeli olarak daha sonra yüzde 7.5 ve yüzde 15’e çıkıyor. Bayır, Çin’de teşviklerin, Türkiye’de serbest bölgelerde uygulanan teşvikler gibi budandığını belirterek “Çin artık vergi muafiyeti cenneti, ucuz ara malı cenneti olmaktan hızla çıkıyor.” Çin’i doğru okumak doğru anlamak gerekiyor” diye konuştu. “Şanghay ucuz mallar cennetidir. Hemen bir yerde bir şey açalım, satalım veya olmadık bir şey bulup Türkiye’ye götürelim, büyük paralar kazanalım” dönemlerinin geçmişte kaldığını vurgulayan Göktuğ Bayrı “Çin’in DTÖ üyeliğinden bu yana bu durum giderek azalıyor. Girişimcilerimiz için hayatta zorlaşmaya başladı” dedi.

Çinde En Büyük İş İnşaatta

Çin’in ihracat ve alt-üst yapı yatırımı olmak üzere iki temel büyüme motoru olduğuna değinen Bayrı, alt ve üst yapı yatırımlarının inşaat malzemeleri satışını önemli ölçüde körüklediğini söyledi. Mayıs 2006’da, AB ve Türkiye’nin kotalar ve antidamping gibi önlemleriyle Çin’in ihracatında kısa vadede zorluklar yaşadığını anımsatan Göktuğ Bayrı, “Bunları dikkate alarak Çin politika değişikliğine gitti. Artık ihracat odaklı büyümeden sıyrılıp gelirleri ve iç tüketimi artırıcı yöntem izlemeye karar verdi” diye konuştu. Göktuğ Bayrı, Çin’de büyüme hızı yüzde 15 olan inşaat sektörünün bu kararlarla biraz daralabileceğini de söyledi.

Çinde 35 Milyon Dolarlık Türk Yatırımı Var

Göktuğ Bayrı Çin’e şu ana kadar Türkiye’den 35 milyon dolar civarında yatırım geldiğini belirterek şunları söyledi: “Çin’de 100 kadar Türk şirketi ve temsilcilik ofisi var. Bunun 50’ye yakını Şanghay ve çok yakın çevresinde. Yatırımın çoğu temsilcilik ofisi; ticari faaliyet riski bulunmayan yerler. Ünsa’nın Hanzoo’da sanayi tipi çuval üretim tesisi, Çimtaş’ın sanayi tipi çelik boru üretimi var. Dönmez Dericilik’in, 30 milyon dolarlık bir yatırımın yüzde 50 ortağı. Guanzoo eyaletinde Demirdöküm’ün şofben ürettiği bir yer var. Beko markasıyla ciddi mal satan Arçelik yatırımla ilgileniyor. Goldaş burada yatırım düşünüyor. 10 yılda şimdikinin en az üç-beş katı sermaye gelebilir. Türkiye’den ilgi çok ama KOBİ’lerin kolay gelebildiği bir yer de değil.”

STFA Çin’e Girmeye Çalıştı Henüz Bir Sonuç Alamadı

Türk müteahhitleri için pek fırsat olmadığını söyleyen Bayrı, “İnşaat şirketleri yakın bölgelerde, Rusya Ortadoğu gibi. Buralarda alınan projelere bakıldığında ise daha çok büyük konsorsiyumlara destek olacak şekilde. Tek başına bir projeyi üstlenmiş pek yok. Romanya ve Rusya’da bir alışveriş merkezini üstlenenler var ama bu o kadar da büyük bir proje değil. Burada, bana arazi verin proje verin ben müteahhidim yapayım, diye bir şey yok.

Çin’de şöyle bir sistem var: Benim 50 milyon dolar param var, şu bölgeyi uygun gördüm, şöyle bir proje yapacağım, kendim de şu kadar zaman içinde satıp geri dönüşümünü sağlayacağım. Sen benim önümü açacak şekilde yardımcı ol, şeklinde çalışıyor. Böyle bir sermaye birikimi olmayan şirketin girmesi çok zor. STFA girmeye çalıştı fakat henüz bir sonuç alınamadı. Çin’e yapılan inşaat malzemelerinin ihracatının büyüme hızı yüzde 25’lerde. Özellikle çevreye duyarlı ve yenilenebilir malzemeler de dışa ciddi şekilde bağımlı” dedi.