Varlık 1
Maris Global

Sermaye Hesapları Denetimleri

Sermaye hesap yönetimi ve Çin’deki görünümü

1.Çin’deki sermaye hesap yönetiminin şimdiki durumu

Reform ve açılış politikasının başlangıcından beri, Çin yabancı döviz kontrol rejimini para yönelik düzenine dönüştürmedeki büyük başarıları dahil ekonomisinin gelişmesinde gözle görülebilir bir ilerleme kaydetmiştir. 1994’te Çin yabancı döviz kontrol sistemini yeniden yapılandırmak için temel reform ölçüleriyle tanışmış ki bu da “belirlenen bankalar aracılığıyla yabancı döviz alım satımı” sistemini, yurt çapındaki yabancı döviz interbank piyasasını oluşturmuş; çift döviz kurlarının dalgalı döviz kurları ile birleşmesini sağlamıştır. 1996 Aralığında, Çin cari hesap işlemleri için yabancı döviz kullanımındaki nicel ve düzenleyici sınırlandırmaları kaldırarak parasını, RMB, cari hesap işlemlerine dönüştürülebilir yapmıştır.

Çin; RMB sı ile yabancı para birimleri arasındaki döviz üstünde nicel ve düzenleyici kontrollerinin yanı sıra sermaye dalgalanmasına uygulanan sınırlandırmaları içeren sermaye hesabındaki döviz kurları ve işlemleri üzerinde sabit kontrollerini sürdürmesine rağmen sınırlı ve seçilen liberalizasyon, reformun kabul edildiği ilk yıldan, 1979, itibaren sermaye hesap yönetiminde öncülük etmiştir. Sermaye hesabındaki cari sınırlandırmalar başlıca 3 açıdan incelenir:

1.1  Yabancı yatırımcıların yerli pazara; Çin yatırımcılarının yabancı pazara erişimindeki sınırlandırmalar

Menkul kıymetler borsasının yabancı yatırımlara açılımında Çin hükümeti piyasayı farklı yatırımcılara bölme strateji izler ki bu yabancı yatırımcıların karadan denize H ve Red Chips hisselerinin yanı sıra B hisselerini ve deniz aşırı yabancı döviz bonolarını içeren ancak RMB türü A hisselerini, bonolarını ve diğer borsa senetlerini içermeyen yerli veya yabancı borsalarda yalnızca yabancı döviz türü hisse ve borç senetleri satın alınmasına izin verilmesi demektir. Yani; Çin vatandaşların yabancı borsalardan anapara ya da borsa senetleri alıp satması veya ihraç etmesi büyük ölçüde engellenir.

1.2  Dış borç sınırlandırmaları

Yabancı sermayeli şirketler dış piyasada kısa veya uzun vadeli borç almada herhangi bir kısıtlamadan muafken diğer yerli kuruluşlar asıl borçlu olarak gerekli vasıflarını yerine getirmeli ilgili yetkililer tarafından verilen borç miktar belgesini almalıdır. Ayrıca, yerli mali kuruluşlar ilgili yetkililerden onay almadan da yabancı borsa aktif-pasif oran yönetmeliğindeki kurallarda geçen belli koşullarla bağlantılı olarak dış borç alabilirken, yerli mali olmayan şirketlerin süresi uzatılabilir herhangi dış borç alması kesinlikle yasaktır.

1.3  Doğrudan yatırım kısıtlamaları

Yabancı yatırımcılara Çin’deki dolaysız yatırımı için Çin hükümeti tarafından gösterilen endüstri idare rehberini izlemek dışında hiçbir kısıtlama getirilemez. Fakat yerli kuruluşlar tarafından yapılan dış yatırımlar ilgili merciler tarafından onaylanmalı gerekli yabancı piyasa kaynaklarının ve bu dolaysız yatırım riskleri KASA tarafından değerlendirilmeli ve tasdik edilmelidir.

Çin’de sermaye üzerindeki hükümet kısıtlamaları esas olarak aşağıdaki 2 idare formunu içerir:

Devlet Gelişim ve Planlama Kurulu (SDCP), Çin Halk Bankası (PBC), Çin Tahvil Düzenleme Kurulu (CSRC) ve Yabancı Ticaret ve İktisadi Yardım Bakanlığı gibi ilgili merciler tarafından tüm sermaye işlemlerine uygulanan kontroller. Mesela bir mali kuruluş dış borsadan borç almak isterse SDCP tarafından tahsis edilen borç miktarlarıyla birlikte kuruluşun esas borçlu olarak vasıfları düzenleyici otorite tarafından onaylanmak zorundadır.

Gönderilen ve alınan sermaye ile sermaye hesap işlemleri ile ilgili yabancı döviz borsası/RMB üzerindeki kısıtlamaları içeren KASA tarafından yabancı döviz işlemlerinin belli bir bölümüne uygulanan kontroller. Mesela KASA dış sermaye hesap işlemlerinden edinilen tüm yabancı borsa hasılatının zamanında Çin’e geri ödenmesini ister.

Kısaca Çin’in sermaye hesabı üzerindeki kontrolü temeli yönetimsel onaya ve nicel sınırlandırmalara dayanan dolaysız bir kısıtlamadır. Fakat farklı kuruluşlar ve sermaye hesap işlemleri farklı denetim seviyesine tabi tutulur. Mesela yabancı yatırım şirketlerine ve yerli mali kuruluşlara getirilen kısıtlamalar daha azken yerli, özellikle mali olmayan, kuruluşlara getirilen kısıtlamalar daha fazladır.

Aslında Çin sermaye hesap liberalizasyonuna tedbirli yaklaşımı sayesinde iktisadi ve mali küreselleşmeden büyük ölçüde yararlanmıştır. Reform ve dış dünyaya açıldığından beri Çin’deki yabancı yatırım Çin’in dünyada en üst ve gelişmekte olan ülkeler arasında 1.sırada yer alan yabancı yatırımlarıyla gittikçe değişmektedir.

2001 yılının sonlarında, Çin 395,47 milyar USD’ lik toplam dolaysız yatırım miktarıyla 390.484 yabancı yatırım şirketine yetki vermiştir. Çoğalan dış borç indirimi 409,16 milyar USD’ye ulaşmıştır.

Çin’in önemli dış borçlar dengesi 2001’de 170,11 milyar USD olmuş ve sermaye birikimi yerli piyasada B hissesi sayesinde sırayla 58,6 milyar USD ve 4.63 milyar USD artmıştır.

Yabancı yatırımlar Çin’i ileri teknolojiyle tanıştırarak, açık pazara dayalı ekonomisini ilerleterek ve endüstriyel yükselişini destekleyerek Çin’in ekonomik gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Önceki tecrübeler gösteriyor ki bölgesel ekonomi veya endüstri eğer daha çok liberalleştirilir ve erken safhada kısıtlamaları kaldırılırsa daha ilerlemiş ve daha rekabetçi olabilir. Çin’in sahil bölgelerindeki ekonomik gelişimi ve elektronik endüstrideki büyümesi bu anlamda iyi birer örnektir. Çin yabancı yatırımcılara gittikçe daha cazip gelirken bazı Çin girişimcileri de dış pazarda yatırım olanakları aramaya başlamıştır. MOFTEC istatistiklerine göre 2001’in sonlarına doğru dış pazarda Çin yatırımı toplam 6.610 dış yatırım projesi dahil 8.4 milyar USD ‘ye ulaşmıştır. Aynı zamanda yabancı borsa rezervlerindeki 240 milyar USD ‘den fazlasını merkez bankasının tutmasının yanı sıra Çin mali kuruluşları tarafından korunan dış serveti gittikçe büyümektedir.

2.Tahvil edilebilir sermaye hesap ihtiyacı

Sermaye hesabını liberalleştirme söz konusu olduğunda ne IMF ne de WTO üyeleri dönüştürülebilir döviz alması için kontrol altına alınabilir; zaten Çin hükümeti WTO’ya katılırken böyle bir koşul ön görmemiştir. Buradan da anlıyoruz ki sermaye hesabı liberalizasyonu ve RMB ‘nin tamamen dönüştürülebilir olması Çin’in yabancı borsa idaresindeki en son amacıdır. Ekonomik reformun derinleşmesi ve daha büyük Pazar açılımıyla yerli sermaye piyasasının açılması ve sermaye hesap işlemleri üzerindeki denetim rahatlığı Çin için en sonunda bir gereklilik olacaktır. Böyle bir gereklilik başlıca 5 açıdan değerlendirilir:

2.1 Ekonomiyi yeniden yapılandırma ihtiyacı

Çin hükümeti tarafından tasarlanan onuncu 5 yıllık plan; kırsal ve kentsel alanlar arasındaki farklılıkların azalmasıyla endüstriyel ve mülkiyet binalarının gelişeceği ileriki yılların önceliği olarak ekonomiyi yeniden yapılandırmaktadır.

Sermaye hesap liberalizasyonunu teşvik etmek için Çin’e yabancı yatırım çekimi; Çin ekonomisini yeniden yapılandırma stratejisinin büyük sürecinden yararlanmak için aktif bir yaklaşım olarak görülebilir. Hem yabancı hem yerli borsada mali kaynakların şimdiki yeterliliğini düşünürsek yabancı sermayenin kullanımı Çin’e ileri teknolojiyi, ekonomiyi yeniden yapılandırmayı ve endüstriyi canlandırmayı bilen vasıflı profesyonelleri takdim etmede büyük ölçüde hizmet vermektedir.

2.2 Yerli mali piyasayı geliştirme ihtiyacı

Çin hükümeti mali piyasa oluşturmayı ve geliştirmeyi mali reformun özü olarak görür; çünkü mali piyasa mali işlemlerini etkilemek için önemli bir basamaktır. Çabalamanın ilerleyen yıllarında; Çin ilk olarak sosyalist piyasa gelişimiyle yerini mali piyasa sistemine bırakmıştır ki bu da interbank bono, kredi ve ticari pazarlar gibi para piyasasından, yurt çapındaki yabancı borsa ticareti piyasasından ve ticari stokun hızlı gelişimiyle oluşan sermaye piyasasından oluşmaktadır. Fakat bu piyasa özellikle sermaye piyasası, hala gelişimin ilk evresindedir ve yatırım senedi eksikliği kote edilmiş şirketlerle oransız yatırım üretiminde zayıf idare gibi problemlerle kuşatılmıştır. Böyle sorunlar mali piyasadaki kaynak tahsilinin etkisini büyük ölçüde kısıtlar ve diğer alanlardaki reform sürecini de yavaşlatır. Bu durumda, uygun bir şekilde sermaye piyasasının açılması Çin’in kote edilmiş şirketlerin kalitesini artırmak ve sermaye piyasasının sağlıklı gelişimini denetleyip yönlendirecek düzenleyici yapıyı oluşturmak için yabancı ülkelerden ilgili ve faydalı deneyimleri edinmesi için iyi bir pencere açacaktır.

2.3 Çin girişimcilerinin uluslar arası rekabetini geliştirme

Çin hükümeti ekonomisini dış dünyaya açmak için geniş, çok tabakalı bir strateji belirlemiştir. Bir yandan yabancı yatırımcılar Çin tarafından karşılanırken diğer yandan Çinli girişimciler yurt dışına açılmaları ve rekabet etmeleri için teşvik edilmektedir.

Sermaye hesap liberalizasyonu Çin girişimcilerini dış yatırım yapmaya ve ekonomik ve teknolojik alanda benzer olan yabancılarla işbirliğini güçlendirmeye teşvik etmek için etkili bir yoldur ki böylece Çin’in uluslar arası şirketleri yavaş yavaş büyüyecektir.

Çin’in dünyada gerçek bir ekonomik güç olması için Çin’in tüm ekonomik gücünü ve uluslar arası rekabetini geliştirecek böyle bir stratejiyi kabul etmemiz gerekir. Fakat “yurt dışına açılma” stratejisinin devamı doğal olarak sermayenin dış akışını kısıtlayan sermaye hesap yönetiminin şimdiki düzenine karşı ciddi bir mücadele sergileyecektir.

Aslında değişen ekonomi çevresinde Çin’in sermaye hesap yönetimindeki hem sermaye dış akışı hem iç akışı düşünüldüğünde Çin girişimcilerinin iş gelişiminde barınamayacak birçok kusurlar vardır. Bu yüzden RMB ’nin sermaye hesap dönüştürülebilirliğini hızlandırmak gerekmektedir.

2.4 Sermaye hesap kontrolünün masrafını azaltma ihtiyacı

Öncelikle RMB ‘nin döviz hesabına dönüştürülebilirliği 1996’da başarıldığından beri döviz ve sermaye hesabı işlemleri arasında ikincisinin üstünde etkili bir kontrol sağlamak için bir ayrım yapılmak zorunda kalınmıştır. Fakat ödeme denge işlemleri hem döviz hem sermaye hesap işlemlerinin özelliklerini paylaşır ve bazen aralarında kesin ayrım yapmak zordur. İkinci olarak; Çin’de bazı sermaye hesap işlemlerindeki denetimler zaten kaldırılmıştır.

Farklı düzenlenmiş ve liberalleştirilmiş mali senetler arasında yer alan sermaye akışı daha liberalleşmiş senetler yoluyla içeri ve dışarı hareket edebilir. Bu sermaye hesap kontrolünde düzenleyici bir boşluk yaratacak böylece etkinliği azalacaktır. Son olarak uluslar arası tecrübe kanıtlamıştır ki sermaye birikimi için teşvik veya motivasyon olmadıkça hiçbir sermaye kontrolü tamamen etkili olamaz. Sermaye kontrolü sadece Çin ekonomisi ve mali sisteminin gelişimi için kısa vadeli bir koruma sağlayabilir.

2.5 WTO sonrası

Çin WTO’ya girdikten sonra daha geniş Pazar açılımıyla bankacılık ve sigorta içeren hizmet sanayilerinin daha hızlı gelişmesi beklenir ki yedek sermaye akışını üretip sermaye hesap işlemlerini liberalleştirmeye yoğunlaşsın. Ayrıca daha çok liberalleşmiş ve gelişmiş ticaret faaliyetleri uluslar arası sermaye akış seviyesini artırabilir. Sonuç olarak ticaret şirketleri ve bankalar gibi piyasayla ilgilenenler uluslar arası yatırım ve sermaye akışındaki kısıtlamaların kalkmasını talep edecektir.

3.Sermaye hesap dönüştürülebilirliğini ileri sürmenin ilkeleri

RMB ’nin tamamen dönüştürülebilirliği Çin’in küresel ekonomiyle uyum sağlaması için gerekli bir durumdur. Fakat sermaye hesap işlemlerinin dönüştürülebilirliğinin hem deneysel çalışmalar hem ülke tecrübeleriyle gelişmekte olan ülkeler için çift kenarlı kılıç gibi olacağı ispatlanmıştır. Genel olarak bir ülke para birimini sermaye hesap işlemlerine dönüştürülebilir yapmadan önce belli ön koşulların gerçekleştirilmesi gerekir ve erken sermaye hesap liberalizasyonu ekonomik gelişim üzerinde negatif etki yapacaktır. Birçok piyasa ekonomisinde son zamanlarda ortaya çıkan krizler bu anlamda bir örnek teşkil eder. Çin’deki sermaye hesap dönüştürülebilirliğini izlerken aşağıdaki ilkeleri gözlemlememiz gerekir:

3.1 Sermaye hesap işlemlerinin liberalizasyonu ve ilgili borsa kontrolü ayrı bir şekilde yürütülebilir

Sermaye hesap liberalizasyonu borsa kontrolünün ortadan kalkması anlamına gelmez. Üstelik IMF sermaye hesap işlemleri için değil döviz hesap işlemlerinin dönüştürülebilirliği için üye ülkelerine ihtiyaç duyar. Bu yüzden pratikte sermaye hesap işlemlerinin liberalizasyonu ve ilgili borsa kontrollerinin kaldırılması ayrı ve sırasıyla yürütülebilir ki bu ülkenin ödeme durumu ve ekonomik dengesini göz önüne alarak bazı sermaye hesap işlemlerinin liberalizasyonundan sonra bile borsa işlemlerine belli kısıtlamalar getirilebileceği anlamına gelir.

3.2 Sermaye hesap işlemleri ile ilgili borsa kontrollerinin denetim süresinde poliçe duruşu açıklanmalıdır

Borsa kontrolü; farklı zamanlardaki farklı işlemlerde veya ödeme dengesini sürdürme ihtiyacında poliçe sorunlarını yansıtmak için esnek bir şekilde uygulanmalıdır. Günümüzde kısa vadeli sermaye iç akışı teşvik edilmelidir. Üstelik sadece sermaye iç akışlarının miktarının artmasına değil kalitesinin gelişmesine dikkat edilmelidir.

3.3 Sermaye hesap dönüştürülebilirliği aşağıdaki koşullarla birbirini izlemelidir

*Makro ekonomi dengesi (mesela doğru ekonomik gelişim formunda sabit fiyatlar, sağlam mali durum ve basit döviz hesap dengesi)

Makro ekonomik temellerin kurulması ve gelişmesi gerekir. Birleşmiş sektörde girişimcileri kendi işinden, kar veya zararından sorumlu tutmak birleşmiş idareyi geliştirmek ve piyasayı güçlendirmek için çağdaş birleşmiş bir sistem oluşturulmalıdır.

*Mali sistemin sağlam gelişimi

Öncelikle kullanılmayan banka kaynakları ele alınmalı. Mali kuruluşlar mali hizmetleri geliştirmek ve bilançodan kar etmek amacıyla yabancı ülkelerden ileri mali teknikler öğrenmeye teşvik edilmelidir. Etkili para ve sermaye piyasası geliştirmek için yerli mali piyasa genişletilmeli ve derinleştirilmelidir. Yani mali sistemin sağlam gelişimini sağlamak için mali denetleme güçlendirilmelidir.

*Döviz kuru ve faiz oranı rejiminin gelişimi

Sermaye hesap işlemleri liberalleştiğinde Çin dış dengesi döviz kuru ve faiz oranı ayarlamalarına bağlı olacaktır. Böyle bir gelişimi sağlamak için faiz oran liberalizasyonu durmadan büyürken RMB döviz kuru esnekliği yavaş yavaş artırılmalıdır.

4.RMB sermaye hesap dönüştürülebilirliğini ilerletmede poliçe hususları

4.1 Çin mali endüstrisini daha da liberalleştirecek sermaye hesap dönüştürülebilirliğini mali ve ekonomik küreselleşmeye aktif katılımıyla artıracak

RMB ‘in sermaye hesap işlemlerine dönüştürülebilirliği Çin hükümeti tarafından tüm ekonomik ve formun önemli bir hedefi olarak görülür. Bunun gerçekleşmesini hızlandırmak için de sürekli çabalamaktadır. Yani; mali, ticari ve birleşmiş sistemler reformu dahil diğer alanlardaki reform sermaye hesap işlemlerinde liberalleşme sürecine uyum sağlaması için hızlandırılacaktır.

4.2 Sermaye hesap liberalizasyonunu genişletme amacıyla daha çok yabancı yatırım çekmek için çalışmalar yoğunlaştırılacaktır.

Gelecekte Çin daha fazla yabancı yatırım çekmeli ki çekecektir de. Yabancı yatırımcılar için daha çok sektör açılması ve yatırım kalitesinin de gelişmiş sermaye iç akış yöntemiyle daha çok gelişmesi beklenmektedir. Yani; yabancı yatırımcıların kullanılmayan kaynakların ortadan kaldırılmasının yanı sıra Çin şirketlerinin yeniden yapılandırılmasına katılımları teşvik edilecek ve standartlaştırılacaktır. Nitelikli kurumsal yatırımcılar pilot temelde tanıtılacak ve yabancı ülkelerde yatırım şirketlerini çekmek için menkul kıymetler piyasası liberalleşecektir. Ayrıca, yatırımlar kote edilmiş şirketlerin kalitesini artırmak ve yerli sermaye piyasasını geliştirerek gerçekleştirilecek.

4.3 Gelişmiş hukuk ve poliçe şeffaflığı yoluyla sermaye hesap yönetimi büyütülecek.

Çin’deki sermaye hesap yönetimi ile uluslar arası uygulamaları arasında var olan farklar bir araya getirilmiştir. Mesela Çin sermaye hesap işlemlerinin kontrolünde yabancı fonlu şirketlere karşı Çin şirketlerinden, tek kişiye karşı birleşmiş şirketlerden ve özel şirketlere karşı devlet şirketlerinden yana farklı yaklaşımlarını sürdürür ve bunlar uluslar arası uygulamaya uyum sağlamak zorundadır. Üstelik hukuk ve poliçe şeffaflığının tüm sermaye hesap yönetimin gelişmesiyle ilgili kural ve düzenlemelerin vaktinde açıklanmasıyla sürekli gelişmesi gerekir.

4.4 Kısa vadeli sermaye akış gözetimi güçlendirilecektir

Gelişmekte olan ülke olacak, Çin daha riskli kısa vadeli sermaye akışından gelebilecek muhtemel sorunlara karşı daima tetikte olmalıdır. Gelişmiş bilgisayar temelli denetleme sistemi ve istatistikler sistem yoluyla tüm sermaye akışını vaktinde gözetlemek için önlemler alınacaktır. Yani; sermaye hesabındaki herhangi bir anormal gelişmeyle başa çıkmak için muhtemel ayarlamalar hali hazırda bulunmalıdır. Eğer bütün önlemler alınmışsa ödeme dengesizliklerini dengeleme sorunu vaktinde zararsız hale getirilebilir. Çin’in dış sektördeki sürekli gelişimi ve ekonomik reformun derinleşmesi sermaye hesabında daha kapsamlı liberalizasyona ihtiyaç duyar. Reform ve ekonomik gelişim ihtiyaçlarına daha çok hizmet etmek için; Çin ekonomik ve mali küreselleşme sürecine aktif olarak katılmaya yerli ekonomik reformunu hızlandırmaya ve RMB dönüşebilirliğini artırmaya devam edecektir.